Yetkilendirilmiş Yükümlü (SALİH UMMAN HAMİDOĞULLARI’nın yazısı)



Yetkilendirilmiş Yükümlü (SALİH UMMAN HAMİDOĞULLARI)

TBMM tarafından kabul edilerek, 07.07.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5911 sayılı Kanun ile 4458 sayılı Gümrük Kanunun yapılan değişikliğe ilişkin genel gerekçede; Avrupa Birliği normlarına uygun olarak gümrük formalitelerinin asgariye indirilmesi, zaman kayıpları ve gereksiz harcamaların önüne geçilerek dış ticaret işlem maliyetlerinin düşürülmesi ve özellikle ihracata dayalı sanayi için girdi niteliğindeki eşyanın ekonomiye zamanında kazandırılması açısından çağdaş nitelikli hükümlere yer verildiği; belirtilmişti.

Yine, Topluluk Gümrük Koduna uyumlu bu değişiklik ile, hem müktesebata uyumunun sağlanacağı ve hemde ulusal menfaatlerimiz gözetilmek suretiyle dış ticaret erbabının iş ve işlemlerini kolaylaştırılmasına yönelik uygulamaların yasal zemininin oluşturulduğundan sözedilmiş ve aynı kanunun gerekçesinde yer verilen diğer önemli husus; E-devlet uygulamasına geçiş ile birlikte büyük önem taşıyacağı düşünülen ve AB mevzuatı hükmü paralelinde yapılan düzenleme ile bürokratik işlem ve kirtasiyeciliğin ortadan kaldırılması öngörülmüştü.

Bu bağlamda, Gümrük Kanununun 5.maddesine de önemli bir ilave yapılarak Avrupa Birliği mevzuatında da kabul gören ‘’ Yetkilendirilmiş Yükümlü –Authorized Economic Operator ‘’ statüsü tanımlanmış olup, bu statüden yararlanabilecek kişiler ve gereken koşullar belirtilmiştir. ‘’ Yetkilendirilmiş yükümlü ‘’ statüsü ile kolaylaştırılmış emniyet ve güvenlikle ilgili gümrük kontrolleri veya basitleştirilmiş usullerden yararlanma hakkı tanınmakta ve ayrıntılı düzenlemenin Yönetmelikle yapılacağı öngörülerek daha önce uygulanan basitleştirilmiş usullere ilişkin esasların bir adım daha öteye götürülmesi hedeflenmişti.

Yukarıda belirtilen genel çerçeve kapsamında Kanunda da; Türkiye Gümrük Bölgesinde ekonomik faaliyette bulunan yerleşik kişilere Gümrük Kanunu ve buna bağlı olarak çıkarılan mevzuata uyulmalı, gümrük idaresinin milli mevzuat uyarınca yapacağı gözetim ve kontrollere tabi olmak, kamu alacağı olarak 0rtaya çıkan her türlü vergi, resim, harç ve ücretleri ödemek veya teminata bağlamak suretiyle edimleri eksiksiz yerine getirmek; gümrük kontrollerinin doğru biçimde yapılabilmesine imkân veren ticari kayıtları düzenli bir şekilde tutma yeterliliğine sahip bulunmak; Bakanlıkça gerek görülen hallerde mali yeterliliğe sahip olduğunu kanıtlamak, uygun emniyet ve güvenlik standartlarına sahip olmak şartları taşıyanlara ‘’Yetkilendirilmiş Yükümlü‘’ statüsü tanınacağı hükmü getirilmiştir.

Bu statüye sahip olanların ayrıca, kolaylaştırılmış emniyet ve güvenlikle ilgili gümrük kontrollerinden ve gümrük mevzuaatının öngördüğü basitleştirilmiş uygulamalardan yararlanacağı da belirtilmişti. Öngörülen şartlara uyan ve talepte bulunanlara, Yetkilendirilmiş Yükümlü statüsü verilmek, suretiyle faydalanacakları basitleştirme türleri ve kapsamına ile statüyü edinmeye ilişkin esaslara da Gümrük Yönetmeliğinin 4-21 maddelerinde yer verilmişti.

10.01.2013 tarih ve 28524 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük Yönetmelik değişikliği ile Gümrük Yönetmeliğinin birinci kitabının ikinci kısmında yer alan birinci bölüm maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve aynı Resmi Gazetede yayınlanan ‘’Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği‘’ ile yetkilendirilmiş yükümlü statüsü yeniden düzenlenmiştir.

Yetkilendirilmiş Yükümlü statüsü kırkı aşkın ülkede uygulama alanı bulmuş olup, AB üyesi ülkelerde de uygulanmaktadır. Diğer ülkelerle yapılacak anlaşmalar sonucu bu statünün karşılıklı olarak tanınması ile dış ticaret işlemlerinde beklenen hız ve avantaj ortaya çıkacaktır. Bu statüden yararlanabilmek için Türkiye’de yerleşik olma kriteri, mütekabiliyet açısından çerçeveyi belirlemektedir.

Onaylanmış Kişi ve Yetkilendirilmiş Yükümlü uygulamasının yaygınlaştırılması ile Gümrük İdareleri daha fazla zaman bularak risk kriterleri kapsamında diğer yükümlü işlemlerine yoğunlaşabilecektir.

Dış ticaret erbabı açısından, bu tür statülere sahip olma avantajları kurumlaşmayı teşvik edecek ve ülkemizin ihracatta rekabet gücünü yükseltmek konusunda katkı sağlayacaktır. Bu uygulamalara geçen ülkelere mensup dış ticaret erbabının işlem maliyetleri düşmekte ve işlem hızları artmaktadır. Ancak, bu satatünün edinilmesi ve sürdürülebilmesi için gümrük formasyonuna sahip yetkin elaman istihdamı, bu statüye sahip olacak şirketler açısından hayati önem taşımaktadır.

Bağımsız bir ülke olma ölçütlerinden, ülkeye gelen ve giden her tür eşyaya muttali olma ve yönetme görevi kamu kurumu olarak gümrük idarelerine verilmiştir. Diğer işlemlerde olduğu gibi, Gümrük İdaresinin bilgi ve izni dahilinde yapılabilen basitleştirilmiş usul uygulamalarının gümrük kontrol ve denetimi dışında olamayacağından, eşyanın kayıt yoluyla rejime geçişi/yerinden gümrükleme de dahil yetkilendirilmiş yükümlülerin yaptıkları işlemler de makul şekil ve sürede denetime konu olacaktır.

Bu denetim gümrük görevlileri tarafından yapılabileceği gibi bu çerçevede öngörülecek bazı tespit işlemlerinin yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri marifetiyle yaptırılmasının mümkün olduğu da değerlendirilmektedir.

Bu arada, Türkiye’nin Ortak Transit Sözleşmesine taraf olması ile 01Aralık 2012 itibaren bir gümrük beyanı ile berhangi bir AB veya EFTA üyesi ülkeye eşya gönderilmesi veya getirilmesinin önünün açılması ile İzinli Gönderici uygulamalarına geçilmesi ülkemiz açısından çok önemli gelişmelerdir. Bunların sağlayacağı faydalar kısa süre içerisinde açıkça hissedilecektir.

Bu müesseselerin oluşmasını sağlayan ve katkı veren her seviyedeki Bakanlık çalışanını şükranla anmak yerinde olacaktır.