Ana Hatları İtibarıyla Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı. (DELOITTE)



Numara :

76

 

Tarih :

19.06.2013


VERGİ SİRKÜLERİ

NO: 2013/76

KONU: Ana Hatları İtibarıyla Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı.

Maliye Bakanlığı’nın uzun bir süredir üzerinde çalıştığı Gelir Vergisi Kanun Tasarısı 12 Haziran 2013 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulmuştur.

Bilindiği üzere, mevcut vergi sistemimizde gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergiler, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu altında düzenlenmektedir. Bahse konu Tasarının yasalaşması durumunda, 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları “Gelir Vergisi Kanunu” altında birleştirilecektir.

Bu sirkülerimizde ana hatları itibarıyla “Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı” hakkında bilgi vermek istemekteyiz.

1. Anılan Tasarının 1 inci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununun “Gelir Vergisi Kanunu” altında birleştirilmesi öngörülmektedir.

2. Aynı Tasarının 21 inci maddesiyle, kurumların aktiflerindeki taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satış kazancına uygulanan % 75’lik istisna oranı, elde tutma süresine bağlı olarak revize edilmektedir. Buna göre; yukarıda sayılan mal ve hakların elde tutma süresine bağlı olarak, satışından doğan kazanca uygulanacak istisna oranlarının aşağıdaki şekilde olması öngörülmektedir:

1) İki tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %40.

2) Üç tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %50.

3) Dört tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %60.

4) Beş tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %75.

Tasarı önceden olduğu gibi istisna kazancının 5 yıl fon hesabında tutulması, satış bedelinin yine 2 yıl içinde tahsili gibi koşulları muhafaza etmektedir.

Diğer bir yenilik olarak, tam mükellef anonim şirketlerde pay senetlerinin halka arz suretiyle elden çıkarılmasında, daha farklı istisna oranları belirlenmiş olup, yine elde tutma süresine bağlı olarak % 90’a kadar kazanç istisnası öngörülmektedir.

Ayrıca tasarıya eklenen geçici 1 inci madde ile Kanunun yayım tarihi itibariyle bu iki yıllık süre sağlanmış ise %75’lik istisna kazanılmış bir hak olarak değerlendirilmektedir.

Yine aynı tasarıda, sadece taşınmaz satışı işlemlerine yönelik olmak üzere, sat geri kirala tarzı finansal kiralama sözleşmelerinde düzenleme yapılmaktadır. Buna göre, taşınmazların 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla finansal kiralama şirketlerine satışı ile finansal kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar için %100 nispetinde bir kazanç istisnası getirilmektedir.

Tasarıda, bu istisnanın uygulanması için, taşınmazın şirket aktifinde yer alması gereken asgari bir süre sınırı belirtilmemekle birlikte, elde edilen kazancın 5 yıllık bir süre için fon hesabında tutulması koşulu aranmaktadır.

Diğer taraftan bu düzenlemeye paralel bir düzenleme, 14.06.2013 tarihinde TBMM’ye sunulmuş ayrı bir tasarıda da yer almaktadır. Bu ikinci tasarıda yukarıda bahsedilen işlemlere KDV istisnası da getirilmektedir.

3. Aynı Tasarının 32 nci maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun 75/3’üncü maddesi hükmü uyarınca menkul sermaye iradı sayılan yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen kar paylarının, ücret olarak sınıflandırılması öngörülmektedir.

4. Aynı Tasarının 33 üncü maddesiyle, çalışanlara pay senedi verilmesi veya pay senedi alım hakkı tanınması halinde bunların hangi tarihte elde edilmiş olacağı hüküm altına alınmaktadır. Fıkrada ayrıca, pay senedi alım hakkının kullanılması durumunda ücret olarak vergiye tabi tutulacak tutarın nasıl tespit edileceği belirtilmektedir. Buna göre, hizmet erbabına pay senedi verilmesi durumunda, bu pay senetlerinin personelce hukuki veya ekonomik olarak tasarruf edildiği tarih itibariyle, pay senetlerinin piyasa fiyatı ile personele maliyet fiyatı arasındaki farkın ücret olarak vergilendirileceği, pay senedi alım hakkının verilmesi durumunda ise bu hakkın kullanıldığı tarihte vergilemenin yapılması öngörülmektedir.

5. Aynı Tasarının 39 uncu maddesiyle, kira gelirlerinde götürü gider uygulamasına sınırlandırma getirilmesi öngörülmektedir. Buna göre;

  • İşyerleri, arazi, arsalar ve gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2013 yılı için 60.000 TL) aşan konut kira geliri elden edenler için  %25’lik götürü gider uygulamasına son verilmesi,
  • 26 bin ile 60 bin lira arasındaki kira gelirlerinde götürü gider oranının %15’e çekilmesi,
  • 26 bin Lira’nın altında konut kira geliri olanlar için %25’lik götürü gider uygulamasının ise aynen devam edilmesi

öngörülmektedir.

6. Aynı Tasarının 49 uncu maddesiyle, taşınmazlar ile tam mükellef kurumlara ait olan pay senetlerinin, ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasında;

1) İki tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %40’ı,

2) Üç tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %50’si,

3) Dört tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %60’ı,

4) Beş tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %75’i.

istisna edilmektedir.

Görüldüğü üzere elde tutma süresi ne olursa olsun artık %100’lük bir istisna söz konusu olmamaktadır.

Bu anlamda bir yenilik de limited şirketlerin ortaklık payları açısından söz konusu olup, mevcut uygulamada Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80/4 maddesi uyarınca, hangi sürede elden çıkarılırsa çıkarılsın vergiye tabi tutulan limited şirket ortaklık paylarına da anonim şirketler için geçerli olan, elde tutma süresine bağlı istisna uygulaması getirilmektedir.

Diğer bir yenilik, değer artış kazancı olarak gayrimenkullerin iktisap tarihinden 5 yıl sonra satışında söz konusu olan %100 lük istisna uygulaması da elde tutma süresine bağlı olarak ortaklık payları ve hisse senetleri için geçerli olan elde tutma sürelerine bağlı istisna uygulaması kapsamına alınmaktadır. Buna göre, örneğin bir taşınmazın iktisap tarihinden beş yıl sonra satışından elde edilen kazancın (maliyet bedeli – satış bedeli farkının) %75 i istisna olabilecektir.

Anonim şirket pay senetlerinin elden çıkarılmasında vergileme genel olarak yukarıdaki gibi olmakla birlikte, tıpkı kurumlar için olduğu gibi gerçek kişiler için de halka arz suretiyle elden çıkarmada istisna oranları daha yüksek tutulmuştur. Buna göre, tam mükellef anonim şirketlerde sahip olunan pay senetlerinin halka arz edilmek suretiyle elden çıkarılmasında;

1) İki tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %60’ı,

2) Üç tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %70’i,

3) Dört tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %80’i,

4) Beş tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %90’ı.

vergiden müstesna tutulmaktadır.

Ayrıca ikamet amacıyla satın alınan ve fiilen ikamet edilen tek konutun elden çıkarılmasından doğan kazançlar vergiden istisna edilmektedir. Yine, arsa payının devri sonucu tek konut alan arsa sahiplerinin, arsa payının devri sonucu doğan değer artış kazançları vergiden istisna edilmektedir.

7. Aynı Tasarının 62 maddesiyle, mevcut Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinde yer alan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının vergilendirilmesine yönelik düzenleme tüm unsurları ile birlikte kalıcı hale getirilmektedir.

8. Aynı Tasarının 66 ncı maddesiyle, 188.000 TL’nin üzerinde geliri olanların yıllık beyanname vermesi ve farklı kazanç unsurlarından sağladığı kazançları tek bir beyannamede toplaması öngörülmektedir.

Hatırlanacağı üzere mevcut uygulamada tek işverenden alınan ücretin tutarı ne olursa olsun beyanname verilmesi gerekmemektedir.

9. Aynı Tasarının 79 uncu maddesiyle, beyanname verme sürelerinde değişiklik öngörülmektedir. Buna göre, gerçek kişilerin Şubat, kurumların Mart ayının 20 sine kadar beyanname vermesi öngörülmektedir. Verginin ödenmesi ise gelir vergisinde, gerçek kişiler tarafından Şubat ve Haziran aylarında olmak üzere iki eşit taksitte, kurumlar tarafından beyanname verilmesi gereken ayın sonuna kadar yapılacaktır.

10. Aynı Tasarının 81 inci maddesiyle, geçici vergi uygulaması ve oranı devam ettirilmekle birlikte, dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinin kaldırılması öngörülmektedir.

11. Aynı Tasarının 83 üncü maddesiyle, girişimciliği teşvik etmek amacıyla ticari, zirai ve mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisine tabi olan 29 yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişiler için bir vergi kredisi sağlanmaktadır. Buna göre, bu kişilerin talepleri halinde, faaliyete başladıkları vergilendirme döneminden itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri kazançlarının asgari ücretin yıllık brüt tutarına isabet eden kısmı üzerinden vergi tarifesinin ilk dilimine uygulanan orana isabet eden verginin bu kişilerin kazançları üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilmesi öngörülmektedir. Ancak, mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmayacağı ayrıca belirtilmektedir.

Saygılarımızla,

Deloitte Türkiye

Sirkülerlerimizde yer alan bilgiler belli bir konunun veya konuların çok geniş kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel çerçevede bilgi vermek ve yorum yapmak amacını taşımaktadır. Bu sirkülerler ile amacımız muhasebe, vergi, yatırım, danışmanlık alanlarında veya diğer türlü profesyonel bağlamda tavsiye veya hizmet sunmak değildir. Bilgileri kişisel finansal veya ticari kararlarınızda yegane dayanak olarak kullanmaktan ziyade, konusuna hakim profesyonel bir danışmana başvurmanız tavsiye edilir. Bu sirkülerler ve içeriğindeki bilgiler, oldukları şekliyle sunulmaktadır; “DRT Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim A.Ş.” ve İngiltere mevzuatına gore kurulmuş olan “Deloitte Touche Tohmatsu Limited” ve onun üye firmaları ve bunların iştirakleri ve filyalleri (bundan böyle ayrı ayrı veya birlikte “Deloitte”), bunlarla ilgili sarih veya zımni bir beyan ve garantide bulunmamaktadır. “Deloitte”, söz konusu sirkülerlerin ve içeriğindeki bilgilerin hata içermediğine veya belirli performans ve kalite kriterlerini karşıladığına dair bir güvence vermemektedir. Sirkülerleri ve içeriğindeki bilgileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir ve bu kullanımdan kaynaklanan her türlü zarara dair risk ve sorumluluk tamamen tarafınızca üstlenilmektedir. “Deloitte”, söz konusu kullanımdan dolayı, (ihmalkarlık kaynaklı olanlar da dahil olmak üzere) sözleşmesel bir dava, kanun veya haksız fiilden doğan her türlü özel, dolaylı veya arızi zararlardan ve cezai tazminattan dolayı sorumlu tutulamaz.

KAYNAK